Zeytinburnu  İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü , Şehitler Kampüsünde (Şehit Tolga Ecebalın İmam Hatip Orta Okulu, İstanbul Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi) ev sahipliğinde, gerçekleşen istişare toplantısına;  Aile ve Sosyal Politikalar Müsteşarı Ebubekir Şahin,  Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, İmam Hatip Platformu Başkanı Zeynel Önal, Memursen Genel Başkanı Ali Yalçın, Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Yeşilyurt, çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri, İstanbul’daki okul aile birliği başkanları, İmam Hatip okul müdürleri ve öğretmenleri katıldı.

İTO Şehit Ragıp Ali Bilgen İHO öğrencilerinin Kur´an tilavetiyle başlayan toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Müsteşarı Ebubekir Şahin; ailenin bilinenin aksine toplumun en büyük yapı taşı olduğunu söyleyerek, alınan ilk temel eğitimi ve üzerine bina edilecek diğer eğitim ve öğretimleri aileden alındığını dile getirdi. Şahin, “Yetiştirmek istediğimiz neslin, bu sağlam yapıtaşının bir parçası olmak için, ilk eğitim yuvası ailenin bilinçli olması önemlidir. Aksi takdirde çocuklarımızın ve toplumumuzun ruhsal gelişimini ihmal etmiş oluruz ki, bu durum telafi edilemez sonuçlara yol açar” dedi.

Okul aile birliği başkanlarına kendi görevlerini yapmaya çabalarken kendi çocuklarını da ihmal etmemeleri gerektiğinin altını çizen Şahin, yaşanılan zor günlerde kendi çocuklarını  da unutmamaları gerektiğini dile getirdi.

Şahin, çocukların okulda geçirdikleri sürenin çok fazla olmadığını ve asıl vakit geçirdikleri yerin ailesinin yanı olduğuna değinerek, “Bizler veli olarak çocuklarımızı okula götürdüğümüz zaman görevimizi yerine getirdiğimizi düşünmeyelim çünkü asıl görev orada başlamakta” şeklinde vurguladı. Şahin, bakanlık olarak okul aile birliğinin projelerini destekleyeceklerini ve her zaman işin içinde olacaklarını belirterek sözlerini tamamladı.

Eğitimdeki temel yaklaşımın çocuğun kabiliyetlerini keşfetmek ayrıca onu kabiliyetine göre yönlendirmek ve yetiştirmek olduğunu dile getiren Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, çocukları zihnen, ruhen ve gönül olarak okul ortamından uzaklaştıran çok fazla etken olduğuna da değinerek, bu etkenlere karşın sadece okuldan bir şeyler beklemenin doğru olmayacağını söyledi.

Yılmaz, Din Öğretimi Müdürlüğü olarak çocukları kendilerine bırakılan bir emanet olarak gördüklerinin altını çizerek,” Nasıl ki Efendimiz Hacer-ül Esved taşını taşımak için ortaya bir model koyduysa; bizler de bu emaneti sizlerle ve sivil toplumla daha güzel bir şekilde geleceğe taşıyacağız” dedi.

İmam hatip kültürünün sadece derslerle verilemeyeceğini de söyleyen Yılmaz, “Dersler bizim anlayışımıza göre balığın yemidir. Ancak bütün bu kültürel etkinlikler, sosyal faaliyetler bunlar balığın içinde yaşadığı sudur. Su olmazsa yemi vermenizin bir anlamı olmaz. Dolayısıyla suyu ne kadar temizler, yenilersek ve çocuğun yaşam ortamlarını genişletirsek okul kimliğini, kültürünü kazanma imkânı olacaktır.” diye konuştu.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci de yaptığı konuşmada insanların, insanlığa faydasının olması için bütüncül gelişmesi gerektiğine değinerek, bu noktada eğitimin öğrenciye akademik, manevi ve sosyal gelişim olarak katkı sağlaması gerektiğini belirtti.

İmam hatip modelinin her alanda cevap verecek bir model olduğuna da değinen Yelkenci, “Akademik, sosyal ve manevi gelişim dairemizin mutlaka geliştirilmesi gerekmektedir. İlmi bir bütün olarak ele alan ve o yolda yürüyen ilim adamlarının açtığı yol bizim için kolaylaştırıcıdır ve iyi bir yoldur” diye vurguladı.

Yelkenci, “Dünyanın en iyi cerrahları, mühendisleri yetiştiriliyor ve bunlar yanlış işler yapabiliyor bunun da sebebi manaya taalluk eden tarafının eğitilmemiş olmasıdır. Bizim akademik gelişim, sosyal gelişim ve manevi gelişim dairemizin tamamlanması gerekiyor” dedi.

Toplantının kapanış konuşmasını gerçekleştiren ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu da yaptığı konuşmasında, okul aile birliği toplantılarına geçen sene başladıklarını ve bu geleneğin bölge bölge devam ettiğini söyledi.

Bir insanın eğitiminde okulun, ailenin ve sosyal çevrenin birlikte yürümesi gerekliliğine de değinen Bekiroğlu; bunu başarabilirsek, ki ben bunu başaracağımıza inanıyorum, her türlü atmosferimiz buna müsait. İmam Gazali’nin, aile, okul ve sosyal çevre üçgenine akademiyi de ekleyince inşallah birlikte çok güzel işler yapılacağını kaydetti.

Bu istişarede, okul aile birlikleriyle ortaya konacak olan modelin sadece toplantıya katılanların okullarındaki problemleri çözmekle kalmayacağını aynı zamanda bir örneklik oluşturacağını ve ayrıca Anadolu’ya da örnek olacağının altını çizerek sözlerini tamamladı.